Varis Tedavisi

Skleroterapi

Ciltte dıştan görülebilen, örümcek ağı şeklinde morumsu ve yeşil renkli damarlara yapılması daha uygundur. Skleroterapi, toplardamar içine verilen ilaç ile damarın kapatılması işlemidir.

Verilen ilaç damar duvarına etki eder. Uygulanan bölgeye yapılan bası ile damarın kapanması ve kaybolma süreci daha hızlı olmaktadır. Sıvı ve köpük formu tarzında iki çeşit uygulaması vardır.

Çok ince çaplı (30G) iğne uçlarıyla uygulanan sıvı ve köpük skleroterapinin hangi hastalarda hangi damarlara uygulanacağı doktor gözetiminde olmalıdır. Genelde ağrısız bir uygulamadır. Sıvı skleroterapide ilaç sıvı şekilde doğrudan uygulanırken, köpük formunda, ilaç hava ile karıştırılarak uygulanır. Uygulanan köpük formu daha geniş damarlarda uygulanmaktadır.

Seans sayısı mevcut variköz damarların yaygınlığına bağlı olarak değişmektedir. İşlem sonrası günlük aktivite yapılması önerilmektedir. Yürüyüş ve kompresyon çorabı uygulanması tavsiye edilir. Hamilelik ve emzirme döneminde kullanılması uygun değildir.

Skleroterapi etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Variköz damarların bir kısmı hemen kaybolabildiği gibi, bir kısmıda damar duvarında süregelen reaksiyon sonucu haftalar, aylar içinde kaybolabilmektedir.


Blog

Lazer - Radyofrekans

Kılcal damarlara uygulanan bir yöntemdir. 2-3 haftada uygulanan yerde kabuklanma olmaktadır. Gerekirse 3-4 hafta sonra bir kez daha uygulanabilir.

Radyofrekans yöntemi de kılcal kırmızı damarlara (telenjiektazi) uygulanmaktadır. Çok ince özel bir iğne ile ince damarlar yok edilmektedir. Gerekirse 3-4 hafta sonra tekrarlanmaktadır.

Her iki yöntemde de, özellikle lazer sonrası 2 hafta bacakları direkt güneşe maruz bırakmamalıyız. Radyofrekans yöntemi bu açıdan daha avantajlıdır.


İç Varislerin Tedavi Yöntemleri

Çok sayıda uyguladığımız işlem çeşidi vardır.

Ultrason ile belirlediğimiz variköz damarlar için uyguladığımız yöntemler;
• Radyofrekans ile varis tedavisi
• Lazer ile varis tedavisi
• Glue (yapıştırıcı) ile varis tedavisi
• Perforan ven ligasyon, lazer, radyofrekans
• Miniflebektomi
• Klasik cerrahi yaklaşımı (stripping)


Blog

Radyofrekans - Lazer

Radyofrekans ile varis tedavisinde yüksek ısı uygulayarak damarların küçülmesi sağlanmaktadır. İşlemi yaparken mutlaka ultrason kullanımı gerekmektedir. Lazer ile varis tedavisinde de damar tahrip olmaktadır. Her iki yöntemde de işlemin etkinliğinin artması, cilt yüzeyinin etkilenmemesi ve hastanın ağrı duymaması açısından tümesan anestezi uygulanmaktadır.

Bu tekniklerle yaklaşımda hafif sedasyon-lokal anestezi uygulaması yeterlidir. Hasta ile hekimin birlikde değerlendirerek, spinal anestezi veya genel anestezinin de uygulanması mümkündür. (Ağrı eşiğinin çok düşük olması ve/veya panik atak gibi durumlarda)

Hem radyofrekans hem lazer yönteminde cilde kesi yapılmaz. Ultrason eşliğinde damara iğne ile girilir. Daha sonra guide yerleştirilerek sheat konur. Sheat vasıtasıyla yerleştirilen radyofrekans veya lazer kateteri ultrason ile kasık bölgesindeki damar bileşkesinde yerleşen kapak noktasının yaklaşık 1 cm gerisine kadar ilerletilir. Yerleştirme sonrası yine ultrason eşliğinde işlem yapılan damar boyunca, etrafına tümesan anestezi uygulaması yapılır. Lazer veya radyofrekans işlemi başlatılır. Kateter geriye çekilirken damar içine de yüksek enerji dalgaları verilerek, damar hasarı meydana getirilir.

Hastalar aynı gün içinde taburcu olabilir. Ertesi gün de normal hayatlarına dönebilir. Ameliyat sonrası yaklaşık 2 hafta varis çorabı kullanılması önerilmektedir. Ağrı, kanama, enfeksiyon riski çok düşüktür. Başarı oranı 95-98 % olan son derce konforlu olan işlemlerdir.

Glue (Yapıştırıcı)

Glue (yapıştırıcı) kullanarak yapılan işlemde lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Lazer ve radyofrekans işleminde olduğu gibi ultrason ile varisli damara iğne ile girilerek sheat yerleştirilir. Özel kateteri yerleştirilir. Ultrason eşliğinde kateter geri çekilirken glue (yapıştırıcı) damar içine bırakılarak damar cidarlarının birbirine yaklaşması sağlanır. Bu şekilde genişlemiş variköz damar işlevini kaybeder. Lazer ve radyofrekans yönteminde olduğu gibi damar çevresine tümesan anestezi uygulanmasına gerek yoktur. İşlem sonrası da varis çorabı kullanılmasına gereksinim duyulmaz. Hasta 1-2 saat sonra taburcu olup, normal günlük yaşamına dönebilir.

Perforan Ven Yaklaşımı

Özellikle ayak bileğinden başlamak üzere yukarıya doğru çok sayıda yüzeyel toplardamar ile derinde yerleşen toplardamarları birbirine bağlayan perforan (köprü) damarlar vardır. Özellikle ayak bileği çevresinde yerleşen yaraların altında yatan en önemli etken bu perforan venlerin yetmezliğidir.

Perforan ven ligasyon işleminde mini kesi uygulayarak perforan ven bulunur ve bağlanarak işlevi sonlandırılır. Radyofrekans veya lazer kateteri ile ultrason eşliğinde perforan damar içine girerek, damarı işlevsiz hale getirme yöntemleri de uygulanabilmektedir. Tüm bu yöntemlerde çok iyi bir ultrason kullanımı önemlidir.

Miniflebektomi

Miniflebektomi işlemi cilt yüzeyinde iyice dışarı taşmış, ele gelen variköz damarların yok edilmesi için uygulanan bir yöntemdir. Lokal anestezi altında yapılan, ultrason eşliğinde daha konforlu olan bir işlemdir. Çok küçük kesiler yapılarak anormal damarsal oluşumlar çıkartılır. Dikiş kullanılmadığı için dikiş izi de olmaz.

Stripping (Klasik Cerrahi Yöntem)

Yaklaşık 100 yıldır geçmişi olan olan bu yöntem çok az da olsa bazı özel durumlarda kullanılmaktadır. Kasık bölgesinde bileşkenin olduğu yer ile diz bölgesine kesi yapılır. Bileşkede (kapağın bulunduğu yer) variköz damar bulunur, etrafındaki yan dallar bağlanır ve bileşkeye mümkün olduğu kadar yakın yerden bağlanarak kesilir. İçine stripping teli dediğimiz özel bir çelik tel yerleştirlerek, variköz damarın içinden dize kadar ya da ameliyat öncesindeki değerlendirmede nereye kadar düşünülmüşse oraya kadar ilerletilir. Damar dışına uç kısmı çıkartılarak zeytin şeklinde bir başlık yerştirilir ve damarın uç kısmı kesilerek çelik tele bağlaması yapılır. İki taraftanda (hem kasık hem diz bölgesi) uçları serbestleştirilip stripping teline bağlanan damar fiziksel kuvvetle çekilir ve damar çıkartılır.

Ağrı, kanama, cildin morarması ve enfeksiyon riski diğer yöntemlere göre çok daha fazladır. Elastik bandaj ve çorap uygulaması ve pansuman sıklığı daha uzun sürer. Normal günlük aktiviteye dönme 1-2 haftayı bulur. Kesi yerleri de olduğu için dikiş izi de bulunmaktadır.

Shape