Kocaeli Gazetesisi - Röportaj

Fındık: Ameliyatsız, dikişsiz kişiye özel varis tedavisi uyguluyoruz

Kalp ve Damar Cerrahisi ve Varis Tedavisi konusunda kentimizde ilkleri başararak bir marka haline gelen Doç. Dr. Orhan Fındık, emekliliği sonrası İzmit’te açtığı Varis Merkezi’nde kişiye özel tanı ve tedavi uyguluyor. Fındık, “Varis konusunda şehrimizde lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı uygulamasını ilk uygulayanım. Bu alanda bir merkez açtık ve yine bir ilki gerçekleştirdik” dedi.

27 yıllık devlet hizmetinden sonra Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden emekli olan ilimizin önemli doktorlarından Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Orhan Fındık, kendi ismini taşıyan Varis Merkezi’nde hastalarını ağırlamaya başladı. Hekimlik kariyerinde birçok ilke imza atan Doç. Dr. Fındık, açtığı klinikte kişiye özel tedavi imkanı sunuyor. Varis alanında tedavi yöntemlerinin neredeyse tamamını merkezinde uygulayan Fındık, Alikahya Fatih Mahallesi Seymen Caddesi No:44 adresinde T.E.M İş Merkezi’nde bulunan özel klinikte hizmet veriyor. Doğu Marmara Bölgesi’nin ilk ve tek olan Varis Merkezi’ni ziyaret ederek tedavi yöntemleri ve varis hastalığı ile ilgili sorularımızı Doç. Dr. Orhan Fındık’a yönelttik.

Kentte oldukça tanınan ve sevilen bir isimsiniz. Bu tanınırlık sadece hekim olmanızdan mı kaynaklı?

Teşekkür ediyorum. Uzmanlık için İstanbul’a gidene kadar şehrimizde sivil toplum kuruluşlarının projelerinde bulundum. Toplumsal olayların çözülmesi için bence herkesin mutlaka bir sivil toplum örgütüne üye olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sivil toplum örgütlerinin de bağımsız olması ve bulunduğu şehir için aktif olarak projeler yapması, şehrin yöneticilerine hem ön ayak olması hem de denetleyici konumda olması gerektiğini düşünüyorum. Onun için 94 yılından beri Genç Kocaeliler Derneği’nde ve KYÖD’de görev yaptım. Genç Kocaeliler Derneği’nin sağlık politikasını yöneten birisi olarak, sigaranın toplu yerlerde içilmemesi için ekip olarak çok güzel projeler ürettik ve hayata geçirilmesi için çalıştık.

“İLK CANLI YAYIN SAĞLIK PROGRAMI”

95’li yıllarda TV 41’de canlı sağlık programı yaptım. O zamanlar TRT’nin yanında özel kanal olarak yalnızca STAR ve Kocaeli’de de 41 TV vardı. Bundan dolayı izlenme oranı da çok yüksekti. Sağlıkta kendi alanlarında uzman olan doktorlarımızla sağlık programı yaptım. Benim için çok güzel bir tecrübeydi. Ne yazık ki STK’mız eskisi gibi çok aktif değil. Üyeliklerim devam ediyor. Kocaeli Yüksek Öğrenim Vakfı (KYÖV)’nın kurucu üyelerindenim. Sabancı Kültür Derneği, Yelken Kulübü ve Tenis Kulübü’nün de üyesiyim.

ENDOSKOPİK YÖNTEM İLE AMELİYAT

Mesleğinizde farklı olarak neler yaptınız?

Farklı şeyler yapmayı seviyorum. Sıradan olmak işin doğasını bozuyor. Meslek olarak neleri farklı yapabilirim diye düşündüm. 2010 yılında Derince’de ilk açık kalp ameliyatını yaptık. 2011 yılında şehrimizde ilk porselen uçlu lazer ile varis operasyonu yaptım. Radyolojiyede ilgimden dolayı kendi alanımda girişimsel işlemlere (kapalı yöntemlere) daha çok önem verdim. Tıkalı damarlarda balon stent uygulanması, kök hücre uygulanması, karın içi balonlaşmış damarlarda kapalı yöntemle greft uygulanmasını Kocaeli’de kalp damar cerrahisi alanında ilk uygulayan hekimim. Edinmiş olduğum tecrübelerimi gerek bilimsel konuşmalarımla gerek bilimsel yayınlarımla Ulusal ve Uluslararası olarak Kalp Damar Cerrahisi Kongrelerinde paylaşma imkanı buldum. Akademik olarak da Derince Eğitim ve Araştırma Hastanemizde Doçentliğimi aldım ve çalışmalarıma devam ettim.

“SAĞLIKÇILARI HEDEF ALMALARI ÇOK ÜZÜCÜ”

Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ekip olarak güzel işler başardık. Bu dönem geçtikten sonra da bir pandemi dönemi oldu ve azalarak da olsa devam ediyor. Son iki yıldır da biliyorsunuz tüm sağlık personeli, hayatını kaybetmek uğruna ailesinden aylarca ayrı kalarak, gece gündüz çalışarak mücadele verdi. Kendini bilmez kişilerin uzun zamandır hem söylemleriyle hem de fiili hareketlerle sağlık çalışanlarımızı hedef alması çok üzücü. Hepimizin birbirimize ihtiyacı var. Toplumumuzda saygınlığı ve kuralları oturtamazsak bundan hepimiz zarar görürüz, yönetenler de dahil.

Emekliliğin tadını çıkarmak varken neden devam etme kararı aldınız?

Emekli olduktan sonra birçok kişi emekli olmama şaşırdı. Çok gururla ayrıldım. Güzel ayrılmak lazım diye düşünüyorum. Daha önce görev yaptığım hastanelerde de çok güzel anılarım oldu. Muayenehanemin açılışını da yaparken de çok güzel bir kalabalık vardı. Buraya gelen insanlar benim zenginliğim. Tabii ki emekli olduktan sonra bir sahil beldesine gidebilirsiniz. Tüm hayatınızı orada da yaşayabilirsiniz. Daha 55 yaşındayım. Derince EAH’ta uygulama imkanı bulamadığım şeyler vardı, onları kliniğimde yapabilirim diye düşündüm. Emekli olduktan sonra ilgi duyduğum alanda çalışmalarımı yapıyorum. Kendime ve aileme daha çok zaman ayırabiliyorum.

“BÖLGEDE VARİS MERKEZİ HİZMETİ YOK”

Neden varis üzerine yoğunlaştınız? Kalp Damar üzerinden genelleme yapamaz mıydınız?

2011 yılından başlayarak diğer alanlarda olduğu gibi varis konusunda da şehrimizde lazer, radyofrekans ve yapıştırıcı uygulamasını ilk uygulayanım. İşlem uyguladığım binlerce hastam oldu. Şehrimizde bu alanda özelleşmiş bir yer olmadığından, bu alanda bir merkez açmaya karar verdim. Yani yine bir ilki gerçekleştirdik.

Varis kimlerde görülür? Risk faktörleri nelerdir?

Varis hastalığı toplardamarlarda görülür. Toplardamarlar kirli kanı taşıyan damarlardır. Eğer, bu damarda bir yetmezlik söz konusu olursa kan yukarıya doğru gitmekte zorlanır. Damardaki kan birikir ve damar genişlemeye başlar. İşte genişlemiş bu damarlara varis diyoruz. Bacalarda ağırlık ve şişlik, kaşıntı, yanma, karıncalanma, huzursuz bacak sendromu gibi şikayetler olabilir. Bacaklarda görülen mor ve kırmızımsı damarsal oluşumlar estetik olarak da rahatsız edicidir. İş kaybına da neden olan bir hastalıktır. Korunma önlemleri alınırsa gelişimi engellenir. Varis çok yaygınlaşırsa ileride ayak bilekleri çevresinde renk değişimine ve yaralara da neden olmaktadır.

“ERKEKLER KENDİNE PEK DİKKAT ETMİYOR”

Erkekler kendine pek dikkat etmiyor. Sürekli ayakta, özellikle sabit pozisyonda durmak bacaklarda ağırlık hissetmeye ve kronik yorgunluğa neden olmaktadır. Kramplar ve daha sonra gelişen yaralar hem yaşam kalitesini etkilemekte hem de işgücü kaybına neden olmaktadır. Çok ilerlemiş varis hastalığında özellikle ayak bilekleri çevresinde geriye döndürülemeyecek renk değişimi ve yaralar oluşabilmektedir. Yaralar açıldığı zaman eskiye döndürmek daha da zor. Eğer bacaklarınızda sizi rahatsız eden bir görüntü varsa iç varis olma ihtimali vardır. Ailesel geçiş özelliği de var. Yaşadığımız coğrafik yerin yanında mesleğimiz ile de yakından ilgilidir. Hamilelik, kullanılan hormonal ilaçlar da süreci kolaylaştıran faktörlerdir.

‘’KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ’’

Burada genel bir tedavi mi uyguluyorsunuz? Varis nasıl tedavi edilir?

Hastayı muayene edip kişiye özel tedavi yapıyoruz. Hastanelerde bunu yapamazsınız. Hastanelerde bunu yapmak için zaman ve olanak yok. Burada bununla ilgilendiğimiz için daha iyi sonuçlar alabiliyoruz. Kişiye özel tedavi demiştim. Bu tür incelemelerde önce iç varis var mı ona bakıyoruz. Özellikle hastamı dinledikten ve tetkiklerini inceledikten sonra ultrasonla hem yatarak hem de ayakta damarlarına bakarım. Eğer iç damarlarında sorun varsa, ilk onlara müdahale edilmelidir. İçteki duruma müdahale etmeden dış varise müdahale ederseniz tekrar çıkma olasılığı daha yüksektir.

“AMELİYATSIZ VE DİKİŞSİZ”

Hangi damarlarda hangi yöntemi uygulayacağımıza muayene sonunda karar veriyorum. Dıştaki damarlara köpük tedavisi uygulanabilir. Kimyasal bir madde var. Bunları ince uçlu iğnelerle damarın içine veriyoruz. Zamanla kayboluyor. Başarı oranı çok yüksek. Daha ince damarları ise lazer, radyofrekans dediğimiz yöntem ile yok ediyoruz. Damarlar çok büyükse dikişsiz girişim ile tedavi ediyoruz. İç varislere de radyofrekans ve lazer yöntemi ile müdahale ediyoruz. Hastamızı da işlem sonrası hemen ayağa kaldırıyoruz.

Nelere dikkat etmeliyiz?

Herkesin günde yarım saat-45 dakika yürümesi çok önemli. Yürümek en iyi spor. Ayak egzersizleri önemli. Baldır bölgesine masaj yapmak önemli. Yüzme olayı da yer çekiminin en az olduğu ortam olduğu için önemli. Yürüyüş, yüzme, bisiklet en çok önerdiğimiz sporlar. Ağırlık kaldırma, karın içi basıncını artıracak eylemlerden kaçınılmasını tavsiye ediyorum. Ev hanımları mutlaka ev içinde kısa yürüyüşler yapmalı. Yürüyüşü hayatlarına sokmalılar. Çok uzun süreli ayakta duranlar koruyucu çoraplar giyebilirler. Beslenme olarak da lifli besinleri hayatımıza daha çok sokmalıyız. Yukarıda bahsettiğim koruyucu önlemleri yaşam tarzı olarak benimsersek hem yaşam kalitemizi artırırız hem de güzel bir görünüme sahip oluruz.